Endülüslü Müdeccen Abdullah Sabbah'ın Haccı
Endülüslü Müdeccen Abdullah Sabbah'ın Haccı
Editors
Assoc. Prof. Dr. Jose R. Hernandez-Carrion
Assoc. Prof. Dr. Mehmet Emin KALGI
ISBN: 978-625-367-637-7
by IKSAD Publishing House
IX-INTERNATIONAL EUROPEAN
CONFERENCE ON INTERDISCIPLINARY
SCIENTIFIC RESEARCH
January 19-21, 2024 / Valencia, Spain
Editors
Assoc. Prof. Dr. Jose R. Hernandez-Carrion
Assoc. Prof. Dr. Mehmet Emin KALGI
by
IKSAD PUBLISHING HOUSE®
All rights reserved to IKSAD Publishing House.
Authors bear both ethical and legal responsibility
IKSAD Publications – 2024©
https://iksadyayinevi.com/
Issued: 15.02.2024
ISBN: 978-625-367-637-7
CONFERENCE ID
CONFERENCE TITLE
9th INTERNATIONAL EUROPEAN CONFERENCE ON INTERDISCIPLINARY SCIENTIFIC RESEARCH
ORGANIZATION
IKSAD- INSTITUTE OF ECONOMIC DEVELOPMENT AND SOCIAL RESEARCHES
UNIVERSITAT DE VALÈNCIA, VALENCIA/SPAIN
ORGANIZING COMMITTEE
Assoc. Prof. Dr. Jose R. Hernandez-Carrion
Head of Conference
Prof. Dr. Luminiţa Chivu
Member of Organizing Committee
Ph.D.habil. Jean Vasile ANDREI
Member of Organizing Committee
ES. Dr. Mile Vasic
President, Member of Organizing Committee
Mihaela OPREA
Member of Organizing Committee
Mihaela VLĂDESCU
Member of Organizing Committee
Carmen Adriana GHEORGHE
Member of Organizing Committee
Dr. Alexandru SIN – SCHNEIDER
Member of Organizing Committee
Prof. Muhittin ELİAÇIK
Member of Organizing Committee
Prof. Dr. Kinga Flaga-Gieruszyńska
Member of Organizing Committee
Prof. Dr. Muntazir MEHDI
Member of Organizing Committee
Prof. Dr. Sevi OZ
Member of Organizing Committee
Dr. Elvira NURLANOVA
Member of Organizing Committee
Elena MAGLIO
Member of Organizing Committee
Assoc. Prof. Dr. Mehmet Emin KALGI
Coordinator & Ardahan University
NUMBER of ACCEPTED PAPERS- 213
NUMBER of REJECTED PAPERS- 97
PARTICIPANTS’ COUNTRIES
Türkiye (85), Azerbaijan (29), Italy (1), Albania (37), Ghana (1), Kazakhstan (1), Poland (1),
England (1), Romania (6), Georgia (3), Saudi Arabia (3), Kosovo (5), Algeria (2), Pakistan (2),
Vietnam (1), Morocco (3), India (8), Portugal (2), Brazil (2), Benin Republic (1), Ghana (1),
Republic of North Macedonia (2), Eswatini (1), Lebanon (1), Lithuania (3), Malaysia (3),
Croatia (1), Poland (2), Bulgaria (1), Serbia (1), Turkish Republic of Northern Cyprus (1),
Spain (1), Germany (1).
Türkiye (85), Azerbaijan (29), Italy (1), Albania (37), Ghana (1), Kazakhstan (1), Poland (1),
England (1), Romania (6), Georgia (3), Saudi Arabia (3), Kosovo (5), Algeria (2), Pakistan (2),
Vietnam (1), Morocco (3), India (8), Portugal (2), Brazil (2), Benin Republic (1), Ghana (1),
Republic of North Macedonia (2), Eswatini (1), Lebanon (1), Lithuania (3), Malaysia (3),
Croatia (1), Poland (2), Bulgaria (1), Serbia (1), Turkish Republic of Northern Cyprus (1),
Spain (1), Germany (1).
09 00 : 11 00 11 00 : 13 00
09 00 : 11 00 11 00 : 13 00
ÖZET
Dünya tarihinin en önemli ve süreklilik arz eden yolculuklarından olan hac, tarih boyunca
birçok zorluğu içinde barındırmakla birlikte hacı adayını ve dolayısıyla onun çevresini maddî
ve manevî birçok açıdan etkilemiştir. Hacı adayının ve haccını eda etmiş ferdin bu yolculuğu
kayıt altına alması mekânları içtimaî, kültürel, iktisadî açıdan tasavvur edilir hale getirirken
Müslüman kültürde özellikle ilim rıhlelerini de içinde barındıran bir faaliyet alanı olmuştur.
Hac yollarına ve yolculuklarına dair önemli kaynaklar arasında yer alan
rıhleler/seyahatnameler, hacı adaylarının farklı coğrafya, kültür ve topluluklarla
karşılaşmalarının, onlara dair izlenimlerinin anlatıldığı eserlerdir. Endülüs hac seyahatnameleri
arasında yer alan ve Endülüslü müdeccen Abdullah b. es-Sabbâh el-Endelüsî’ye ait olan
Ensâbü’l-ahbâr ve Tezkiyetü’l-ahyâr adlı eser bu çalışmanın konusu olmuştur. Endülüs’ten
yola çıkan es-Sabbâh Endülüs başta olmak üzere Mağrib, Mısır, Hicaz bölgesi şehirlerini
anlatmıştır. Hac yaptıktan sonra atalarının Endülüs’e göç etmeden önce yaşadığı topraklar olan
Yemen’i de ziyaret etmiş; dönüşte Kudüs, Halep, Antakya, Şam, Diyarbekir, Mardin, I. Murad
dönemi Osmanlı toprakları, Irak ve İran’da bazı şehirlere de uğramıştır. Bir müdeccen olması
dolayısıyla Arapça hususunda yaşadığı zayıflamanın metnine sirayet etmesi hususunda
eleştiriler alsa da es-Sabbâh’ın bu eseri 8/14 yüzyıl sosyo-kültürel, siyasî, iktisadî yönlerini
yansıtması açısından oldukça kıymetlidir. Hıristiyanların eline geçmiş Endülüs şehirleri,
Gırnata Benî Ahmer Devleti, Merinîler, Memlükler, Osmanlılar başta olmak üzere dönemin
devletlerine ve bu devletlerin önemli şehirlerine ait gözlemlerini aktarmıştır. es-Sabbâh, bazen
bazı tarihçilere atıflar yaparak onlardan bilgi aktarmakta fakat daha çok kendi gözlemlerini
anlatmaktadır. Eserin Cum’a Şeyha tarafından yapılmış tahkiki üzerinden bu çalışma
yapılmıştır.
Anahtar kelimeler: İslâm Tarihi, Endülüs, Mağrib, Müdeccen, Hac, Abdullah es-Sabbâh el-
Endelüsî.
GİRİŞ
Endülüs’te İslâm hakimiyetindeki toprakların Reconquista saldırılarıyla yeniden Hıristiyanların
eline geçmesiyle birlikte bu topraklarda bir süre daha yaşayan Müslümanlar için “bir mekâna
yerleşip kalan, alışan, uyum sağlayan” anlamında “müdeccen/müdeccel/mudejar” kelimesi
kullanılmıştır (Özdemir, 2020: 465). Onlar bazı bölgelerde daha rahat yaşamış olsalar bile
aslında birçok yerde adeta ötekileştirilmişler; dinî, sosyo-kültürel ve ekonomik açıdan
yaşadıkları toplumun ağır yükünü taşımaya zorlanmışlardır. Bu süreç daha çok
Tuleytula/Toledo şehrinin 1085 kaybedilmiş olmasıyla başlamıştır denilebilir. Kastilyalıları ve
Portekizliler’in kontrolüne geçen yerlerdeki müslümanların bazıları güneye göç etmiş; İspanyol
kontrolü altındaki bölgelerde yaşayanlar ise İslâm ordularının geri döneceği umuduyla
topraklarıyla, ticaretleriyle meşgul olmaya devam etmişlerdir. Müslümanların bu topraklarda
yaşamalarına izin verilişte ve iyi muamelede hem onları Hıristiyanlaştırmayı düşünmeleri hem
düşmanlarına karşı bir güç olarak korumaya çalışmaları ve daha da önemlisi müslümanların
Daha sonra Mekke’deki mezarları, dağları anlatır. Sevr Dağı’ndaki mağara, 1 şibr yahut daha
az bir yer, Rasulullah ve Hz. Ebûbekir’i Kureyş’in gözlerinden saklamıştır. İbnü’s-Sabbâh,
Bâb-ı Muallâ’da bulunan ve Mesleme b. Zübeyr ve Abdullah b. Ömer’e atfedilen mezarlardan
bahseder. Hira’dan bahsederken, Hz. Hatice’nin kabrinden, Cebel-i Ebû Kubeys’den, Hz.
Peygamber’in doğduğu evden, Hz. Hatice’nin evinden de söz etmektedir. Bu makam ve
mevkileri anlatırken: “Biz bu değerli makamlara gittik, yanlarında durduk ve makamların şahit
olduklarını düşündük, bu makamlara Allah’ın yardımı ve keremiyle ulaştık. Merhum
ebeveynimizden kalan helal dirhemlerle kavuştuk. Peş peşe iki Hac, 11 umre yaptık” şeklinde
bahsetmektedir (İbnü’s-Sabbâh, 132-133). Burada ifade etmek gerekirse İbnü’s-Sabbâh’ın bu
mekânları anlatırken nadirattân olan bir şey yapmış ve biri Harem-i Şerif diğeri meş’air-i
mukaddese olmak üzere iki resim çizmiştir (İbnü’s-Sabbâh, 114-116).
İbnü’s-Sabbâh, Mekke halkının üsluplarının, karakterlerinin övgüye mazhar olduğunu şöyle
anlatmaktadır: “…o şehrin halkı ve yöneticileri şeriflerdendir. Nesepleri nesepte insanların en
hayırlılarından olan Ebû Zeyd er-Rızâ et-Tâhir’in zürriyetine dayanmaktadır. Onlara eş-
şürefâü’z-Zeydiyye el-Haseniyye denilir. Onlar el-Hasan b. Ali b. Ebi Tâlib’in soyundan
gelmektedirler. O dönemki Mekke Şerifi ise el-Fâris diye meşhur Ahmed b. Aclân’dır. Onun
cesur ve kahraman 700 kölesi bulunmaktadır. O, âdil bir yönetici, zâlime karşı şiddetli bir
hükümdardır. Ordusunun hepsi atlıdır, Arapların en fasih Arapça konuşanlarındandır. O,
Mekke halkının yiğit bir halk olduğunu, adeta keskin Hint kılıçları gibi olduklarını, hemen
hepsinin savaş yeteneği olan gençlerden oluştuğunu belirtmekte (İbnü’s-Sabbâh, 135-136) ve
eklemektedir:
Mekke’de coğrafî yapı sebebiyle tarımın zor olduğunu, Tâif şehri ve civarının mevcut suyu
dolayısıyla tarım faaliyetlerine daha uygun olduğunu belirtmektedir. “Suyu ve meyve
ağaçları bol olan bu şehirden Mekke’ye meyve zamanında bol miktarda meyve gelmektedir. Onun
yakınlarında olan Ceyle ve Zehran’dan da meyve gelmektedir. Kuru üzüm de gelmektedir.”
(İbnü’s-Sabbâh, 136-137). İbnü’s-Sabbâh, Mekke’nin tarım arazisi olmadığını, ticareti ile meşhur
bir tüccar şehri olduğunu ifade etmektedir. Şehrin çarşılarından bahsederken Harem’in duvarı ile
Mes’a arasında yer alan tahıl pazarı olan ‘rahbetü’z-zer’” üzerinde durmuştur (İbnü’s-Sabbâh,
108, 110, 134, 137).
Medine
İbnü’s-Sabbâh, Mekke’den Medine’ye 9 menzili olan yolun 18 gün kadar sürdüğünü ifade
etmektedir. Bu yolda yanında Endülüs’ten arkadaşı Ahmed el-Haddâd bulunmaktadır. Herkesin
oldukça heyecanlı olduğunu, hacıların gözlerinden yaşlar akıttıklarını ifade etmektedir (İbnü’s-
Sabbâh, 158).
İbnü’s-Sabbâh, Medine’yi, Yemen’den buraya gelmiş olanları, şehrin yapılarını, hicreti,
muhâcir ve ensarı, Hz. Peygamber’in mucizelerin, sahâbeyi ayrıntılı olarak anlatmıştır. Şehre